4 Ocak 2011 Salı

Cinsel taciz ve tecavüz


İlk defa bir hakim, Taksim'de bu sene yapılan tacizleri farklı bir ceza kanunu içeriğine sokarak tacizcileri tutukladı ve savcı da her bir için 7'şer sene hapis cezası istedi.
Eskiden TCK 105. madde kapsamında değerlendirilen tacizler bu defa TCK 102. madde kapsamında yani "vücut dokunulmazlığını ihlal" kapsamında değerlendirildi.
Bu durumda tacizcilerin 2-7 yıl arası ceza alabileceği anlamına geliyor.

Vücut dokunulmazlığını ihlal....
Adı bile güven veriyor değil mi?
Hatırlarsanız, dünyayı gezme ve eğlenme ruhuna sahip maceracı insanların son görüldüğü yer Türkiye oluyordu bir ara.
Sonra??
E sonrası tecavüz ve ölüm...
Hatta öyle ki bu şeyler ( bunu yapanlara ne diyeceğimi bilemedim) sadece kadınlara değil, 13-14 yaşındaki erkek çocuklarına bile tecavüz edip öldürebiliyorlar...
Dünyada cinsel dürtülerin bu kadar uç noktalarda ortaya çıktığı kaç yer vardır acaba?
Hele bir insanın başka bir insanı, istemediği halde sözleriyle, elleriyle taciz edip daha sonra tecavüz edip öldürebilmesi ise kan donduran bir olay.
Ne yazık ki bu fiil "Erkeklere" has bir özellik. Yani dünya tarihinde tacizci kadın hatta tecavüzcü kadın da mutlaka vardır ama bu eylemler esas olarak "erkek" eylemleridir.
Peki bir erkek bu noktaya nasıl gelir?
Erkek olarak hepimiz öyle yada böyle bir kadına laf atmış veya kur yapmışızdır.
Ama fark nerede başlıyor? Yani, sevimli ve tatlı bir kur yapmak ile tecavüz edip öldürebilmek arasında nasıl gidilip gelinebiliyor?
Sanırım bunun temelinde başta kişilik özellikleri (karakter), kültür, eğitim ve çevre geliyor.
Sadece eğitimsiz ve cahil insanların tecavüz edip, eğitimli ve naif insanların ise laf attığını sanmıyorum.
Yani eğitim her şeyi çözmüyor. Pekala bir profesör de tecavüz edebiliyor. Ya da okuma yazma bilmeyen ve hayat görüşü çok dar olan bir erkek de böylesi bir olayı durdurmak için araya girebiliyor.
Taciz veya tecavüzlerde kişilerin bahaneleri ise hep aynı; "çok tahrik oldum, o da istiyor sandım, hak etti, böyle giyinirse olacağı bu, şeytana uydum....."
Gördüğünüz gibi, erkekler suçlu değil (!), suçlu olan tamamen ya kadının kendisi, ya testosteron yada şeytan...
Yine bilen arkadaşlarım iyi bilirler ki, erkeğin uçkur özgürlüğünün kadının yasaklarının başlangıç noktası olmasına hep karşı oldum.
Kadına erkekler tarafından getirilen yasakların çoğu toplumsal bir kılıfa sokularak hazırlanıyor ve aynı fiil erkek için sorun bile teşkil etmezken kadının ölümüne dahi neden olabiliyor.
Sonuç olarak erkek egemen toplumlarda erkekler hormonlarını kontrol altına almaktansa kadınları kontrol altına almayı tercih ediyor ve kadının bu hormonları uyaracağı her hareket tacizle veya tecavüzle cezalandırılıyor.

Bu konuda sanırım en iyi çözüm "KISIRLAŞTIRMAK"...
Evet, yanlış okumadınız, benim önerim uçkuru ile başı bu kadar belada olan birini bu dertten kurtarmak, yani kısırlaştırmak.
Savunmasız bir çocuğa, bir kadına, bir erkeğe, bir canlıya veya her ne ise ona, sırf hormonlarına yenik düşüp tecavüzde bulunabiliyorsa bir şey ( her ne ise) bence derhal ve hatta olay yerinde kısırlaştırılmalıdır...






3 yorum:

  1. Kısırlaştırma demişsin.... Ancak bu yeterli olmaz ki... Kısırlaştırmak sadece onun gibi şeylerin (ben bunu yapanlara ne diyeceğimi çok iyi biliyorum ama şimdi burda ayıp olmasın) artmasını yani üremesini engelleyecektir...

    Bence yapılması gereken harem ağalarına yapılan işlemin aynısı (şimdi burda açık açık yazamıyorum, sen anla:)

    YanıtlaSil
  2. Harem ağalarına yapılan işlem zaten kısırlaştırma yani iğdiş yani testislerin alınması.
    Böylece amcalar artık hormonlarının baskısı altında suç işleyemeyecek...

    YanıtlaSil
  3. bugün gazetede bi haber vardı, başını okudum, gerisi beni anında sinirlendirdiği için, küfür edip ağız dolusu, kapadım..
    haber başlığı şu:

    "Dekolte giyene tecavüz ederler"..bunu diyen Selçuk Üniversitesi İlahiyat Bölüm Başkanı Prof. Orhan Çeker imiş..

    insan diyoruz di mi biz herkese...?

    YanıtlaSil