"Afedersin, yanlış anladım sanırım..""Yok hayır ben yanlış anlattım..."
"I ıh, ben yanlış anladım" yada "hmm sen yanlış anlattın salak olan sensin..."
Bu nedir yahu ve nereye kadar böyle gider?
Bir de benim gibi takıntılı bir adam işin içine girerse eyvah eyvah, çağırın belediyeyi çıkarsın beni o rögarın içinden.
Sonra dört dönüyorum yukarıdaki arkadaş gibi, aslında ben şunu demek istedim yoo pardon aslında bunu demek istedim....
Askeri okulda bir binbaşımız bize;
" İletişimin temeli düşündüğün şeyi karşındakine düşündürebilmektir demişti"
Vay anam vaay, yani sen X düşüneceksin, X söyleyeceksin, karşı taraf X duyacak ve X anlayacak, işte o zaman bağlantı kurulmuş demektir.
Ben genelde X düşünüyorum, Y söylüyorum karşı taraf Z anlıyor ve Q söylüyor.
Hadi bendeki salaklık da sana noluyor yahu??
Kısacası bu aralar daha bir kendimi anlatabilme delisi oldum ve karşı tarafın beni anladığını düşünene kadar ısrarlı bir şekilde saçmalayıp duruyorum.
Sizce hangisini daha çok yapıyoruz?
Yanlış anlamayı mı yanlış anlaşılmayı mı?
şimdi ben anlatacağımda yok yok sen kesin yanlış anlayacaksın.. hahaha şaka şaka...
YanıtlaSiltabikide ikisinide... kimse kimsenin dediğini kimsenin anlattığı gibi anlamaz,anlayamaz.. çünki hiç bir insan söyleyeceklerini yada duyduklarını içindeki korkuları, hesapları ve çıkarları bir kenara atıp söyleyemez dinlemez...kısaca hata sende başlıyor sen bunu hiç yapabildin mi ki hayatında anlaşılmak veya karşındakini anlamak gibi bir lüksün alacağına inanıyorsun.. yani oynuyoruz sultan Uyanış han oyunor...
Sevgili Ümit hanımcım;
YanıtlaSilArızanın zaten bende olduğunu yazımın başında belirtmiştim.
Ben sizleri merak ettim, yani tek arızalı olan ben miyim yoksa insan ırkı olarak toplu bir üretim hatasına mı kurban gittik?
Ona göre hayatımın geri kalan kısmında ya kasacam anlamak ve anlatmak için yada koy verecem gidecek:)
e tamam işte bende dedim ya herkisinide çok yaşadım diye.. herkez böyle bence, bazıları senin gibi durup düşünür anlatabildim mi? acaba anlayabildim mi? diye.. bazıları (ki bence büyük çoğunluk) umursamaz, direkt karşısındakine salak der geçer(ki yine bence onu diyenin kendi salaktır).. ben artık şöyle yapıyorum işime geleni işime geldiği gibi söyleyip bırakıyorum, artık karşımdaki Y mi anlar, Z mi anlar , Q mu der önemsemiyorum... tecrübelerime göre böyle yaşamak daha az yorucu.. yani kimse kimseyi kimsenin istediği gibi anlayamaz onun için koy ver bence...
YanıtlaSilama bi de şu mantık var; "anlattığın her şey karşı tarafın anlayabildiği kadardır"
YanıtlaSilkesinlikle katılıyorum...
senin şu mantık silsilene koptum oturduğum yerde : Ben genelde X düşünüyorum, Y söylüyorum karşı taraf Z anlıyor ve Q söylüyor.
ilahi Uyanış! :))) olm bu matematik böle işliyorsa, harbiden resmen .ıçmışız, tüyü de dikmişiz demek...
ay du daha güliciim :)))))))))))9