28 Şubat 2011 Pazartesi

Çakışan Yollar...


Gece uyanıp uykulu bir şekilde mutfağa giderken karşılaştı O'nunla...
1 saat kadar önce uzun uzun öpüşmüşlerdi ayak üstü ama alkolün bu etkisiyle olmuştu şüphesiz.
Yoksa kızın içinde aşk acısı varken ve daha önce yaşadığı ve yaşattıkları hiç güven vermezken zordu bir şeyler olması.
E zaten ayık iken defalarca söylemişti bunu ve çocuğun da böyle bir beklentisi olmamıştı hiç.
"Uyumadın mı sen hala?"dedi çocuk.
"Hayır" dedi kız ve yine yaklaştı karanlığın içinden süzülerek.
Sarılıp öpüverdi yine dudaklarından.
"Benimle uyumak ister misin bu gece?"
Çok güzeldi kız, tehlikeli ama çok güzel...
"Neden olmasın.." deyiverdi çocuk.
İçinde hem bir heyecan hem de bir çekince vardı.
....
Önce sarılarak uzandılar yatağa.
" Çok güzel kokuyorsun" dedi kız fısıldayarak...
"Sen de" diye karşılık verdi çocuk.
Kızın teni ipek gibiydi ve akşam giyindiği kotun yerini ipek bir gecelik almıştı.
Kız yüzünü çocuğun boyuna dayamış derin derin nefeslerle tekrar tekrar kokluyordu çocuğu.
Çocuk ise elini kızın sırtında gezdiriyor ve heyecanı katlanarak artıyordu.
.....
Ve gecenin ilerleyen saatlerinde sarılarak uyudular..
Çocuk ara ara uyanıyor ve gerçekliği kontrol ediyordu ama hissediyordu yani yarın başka bir gün olacaktı..
Sabaha karşı bir ara kız arkasını dönüp tekrar çocuğa sarıldı ve " beni sevme, benimle sadece eğlen" dedi.
Sonra dün gece sevişmeden önceki sözler uçuştu çocuğun beyninde.
Yeni bir aşkı kaybetmiş olmasına rağmen, kız sanki çocuğu kabullenmiş gibiydi.
Hatta sözleri ve hareketleri de bunu gösteriyordu.
Ama çok içkiliydi ve çocuk bunun geçici olduğunu biliyordu.
......
Sonra tekrar karardı ortalık...
Çocuk gözünü açtığında kız duşa girmişti.
Sonra dün geceyi düşündü ve bekledi..
Kız geldi ve saçlarını kurutup yatağa uzandı.
Bilgisayarını açıp bir şeylere baktı.
Çocuk " Ben de duşa giriyorum" dedi ve uzanıp tam öpecekken kız " Yapma " dedi.
....
Çocuk bir kırgınlık bekledi içinde.
Tahmin etmişti böyle olacağını.
Ama...
Bir saniye, bir şey hissetmedi...
Ve hızlı bir şekilde duşa girdi.
Hala içini yokluyordu, reddedilişin verdiği bir ufak sızı olmalıydı bir yerlerde...
Yoktu..
Tuhaftı...
Sonra duştan çıktı.
Üstünü değişti ve kahvaltı yapıp birbirlerinin telefonlarını bile almadan ayrıldılar.
Yıllar önce çakışan hayatları tekrar bir geceliğine de olsa onları yan yana getirmişti.
Çocuk da zamanında çok şey yaşamış ve tüketmişti.
Çok kalp kırmış ve hepsini ödemişti birer birer.
İçindeki sahipsiz ve büyük aşkın sahibini ararken artık çok dikkatliydi ama bu kızı hep beğenmişti.
İçindeki şüpheleri düşündü...
Tüm tatlılığına ve güzelliğine rağmen kız tam bir tehlikeydi.
O'na dokunmak bile yanmaya yeterliydi ve çocuk dün O'na dokunmuştu...
....
Dün gece anlattığı kadarıyla kız yakın bir zamanda aşık olmuş ve kısa bir süre önce de beklenmedik bir şekilde hayatında ilk defa terk edilmişti.
Onca kırdığı kalbe karşı kızın kalbi ilk defa sızlamıştı.
Hiç tatmadığı ancak çok kişiye yaşattığı aşk acısını bu sefer kendisi çekiyordu.
Çocuk daha önce defalarca bu acıyı çektiği için nasıl bir rezil duygu olduğunu biliyor ve her şeye rağmen kız için üzülüyordu.
Sonra içinden kız için dua etti...
"Umarın hep iyi insanlarla karşılaşır...."
Sonra kendini düşündü ve gülümsedi.
Tevekkül ve "Ah Minel Aşk" dedi...
Her zaman yaptığı gibi, verdikleri ve vermedikleri için defalarca şükretti Tanrıya...







3 yorum:

  1. nasıl olmuş desem nasıl olmuşş??
    fazla olan bişeyler var!!! ne olduğunu bulmak için kafa yorduğumda(çünkü şimdi işteyim yoramıyorum yani) tekrar yorum yazarım..
    kendine iyi bak..

    YanıtlaSil
  2. Bu bir kısa öykü denemesi Ümitçim.
    Ama yinede yorumunu bekliyorum...

    YanıtlaSil
  3. tabiki biliyorum deneme oldugunu:) sanirim cok fazla ust uste di-li gecmis zaman kullanmisin ondan bi fazlalik varmis gibi... sadece benim fikrim... bu yorumlara cevap yazsan da ben cevap yazamayacagim bu arada dedigim gibi ingilteredeyim ve bugun donuyorum turkiyeye... kendine iyi bak...

    YanıtlaSil