3 Mart 2011 Perşembe

Aşk mümkün müdür hala?

Bir süredir Levent Yüksel'in "Aşk mümkün müdür hala" şarkısını dinliyorum. İnanılmaz tatlı bir şarkı. Ama sözlerinin içinde aklımdan geçenlerin de olması ayrı bir tat katıyor şarkıya.
Diğer taraftan 30'lu yaşlarını geçmeye başlamış birisi olarak Aşk'ın ne derece mümkün olduğunu da sorgulamaya başlıyorum. En azından kendim için.
Sanırım en son üniversiteydi aşkı bulma ihtimalimizin en yüksek olduğu yer. Sonrası malum, iş hayatı ve koşuşturmaca derken bu aşk nerede karşımıza çıkabilirdi ki? Starbucks'ta mı? Ya da D&R'da mı? Spor salonunda yada alışveriş merkezlerinde mi?
Aslına bakarsanız aşk sizi bulacaksa, dağa kamp yapmaya gitseniz de bulur. Ama eğer bir küskünlük varsa aranızda veya vakti gelmemişse, ortalarda elinizde pankartla gezseniz de boş.
Şimdilerde aklımdan bir de nasıl bir aşk sorusu geçmeye başladı iyi mi?
Sanki sipariş hattı var ya aşkın...
Eskiden bir bakışa, bir gülüşe çarpan kalp - ki gene çarpabiliyor- bu sefer başka şeyler de istiyor.
Ey Allah'ım diyorsun kendi kendine, buldum bunuyorum.
Tabi ya, eskiden aklında kriterlerin yok, sadece hoşlanmak yeterliydi. Ama şimdi, eğitimi, ailesi, inciği boncuğu derken ayazda portakal ağacı gibi kalıveriyorsun.
Ve kendine soruyorsun " Aşk mümkün müdür hala?"...


2 yorum:

  1. bence tabi ki mümkün diil... aşk bütün korkulardan arınmak ister, düşüncesizlik, mantıksızlık ister, canlı taptaze yorulmamış emek verebilecek bi beyin ister :))) bizim yaşlarımızda, bizim yaşadığımız çağda, bizim geçtiğimiz yollardan geçenler için zor çok zor belki hala imkansız diil ama imkansıza yakın bişi...!!! BENCE...

    YanıtlaSil
  2. bunu yazarken yaşımın genç olmasına güvenip yazmıyorum ama aşkın bir sınırı yoktur,olduki geçen senelerin oluşturduğu o kavram ''yaş''bence onun hiç bir etkisi yoktur,ne güzel vermişsin pankart örneğini :)hayattaki beklentileri yaşamadan yargılamamak gerekmiyormu?

    YanıtlaSil