2 Mart 2011 Çarşamba

Töre Cinayetleri...

Türkiye gibi bir coğrafyada uzun zamandır hepimizin bildiği ve duyduğu bir kavram mevcut. Töre.. yani;
TDK ( Türk Dil Kurumu) büyük sözlüğüne göre;
a. 1. Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet
2. Bir toplumdaki ahlaki davranış biçimleri, adap.
Peki köklü ve güzelliklerle dolu olan tarihimiz ve kültürümüzde "Töre" deyince aklımıza ne geliyor?
Tabi ki "Töre Cinayetleri..."
Açık söylemek gerekirse bu olgunun Türk kültürüne ve tarihine değil de başka birilerinin tarih ve kültürüne ait olduğunu düşünmüşümdür hep. Bu düşüncemin nedeni ise gayet açık. Töre cinayetlerini işleyenlere bir bakın bakalım kimler...
Diğer taraftan bir erkek olarak, özellikle de kız kardeşi olan bir erkek olarak şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim.
Anneden sonra bir erkek için en kutsal kadın kız kardeştir. Henüz sahip olmadığım için bilemiyorum ama bir diğeri de sanırım kız evlat olsa gerek. Kız kardeş eğer sizden büyük ise anne yarısı oluverir ve eğer küçükse de bir ağabeyin en çok koruyup kollaması gereken karındaşı.
Hal böyleyken, nasıl oluyor da sevdiği erkeğe kaçtı diye bir kız kardeş, aile meclisi tarafından (!) ölüm cezasına çarptırılabiliyor ve nasıl oluyor da öz ağabey tarafından infaz edilebiliyor.
Daha bugün radyoda duydum;
"Kız kardeşinin boynunu kestikten sonra 40 yerinden bıçaklayarak öldüren öz ağabey ...."
Bu nası bir vahşettir, bir ağabey daha doğrusu bir insan bunu nasıl yapabilir?
Neymiş sevdiği erkeğe kaçmış...
Ne oluyor böyle olunca; mahalle berberi, manav, bakkal, köy kahvesinin yaşlıları, köyün diğer ileri gelenleri kısaca bacaklarının arasında 250 gr fazladan et parçası bulunan ve bu yüzden kendisine erkek diyen bir topluluk, kızın ailesine lafları ve bakışlarıyla namus dersi vermeye çalışacağı ve bu nedenle kızın ailesinin yüzü yere düşeceği için bu pisliğin (!) temizlenmesi gerekiyor.
Hadi bu amcalar böyle düşünüyorlar da aileye ne oluyor?
Yada bu iş için seçilmiş birleri var, onlar ölüm kararını veriyorlar ve namusun temizlenmesi için (!) bu işi aileden birisi yapmalı diyorlar....
Acaba o öldürülen kızlardan birisinin o ölüm kararı veren amcalardan birisiyle yakınlaşması olsaydı, o amcaya da bir şey yaparlar mıydı? Pardon, namus sadece kadının bacaklarının arasında olan bir şeydi değil mi? Yani, namus = vajina mı oluyor böyle olunca?
Ve bir ağabey, düşmanına yapmayacağı bir şekilde kız kardeşini boğazını kesip, 40 yerinde bıçaklayarak öldürebiliyor...
Merak ediyorum, küçükken aynı yatakta yatıp hiç mi gülüşerek sohbet etmediler, yada ağabeyin bir yeri kanayınca kız kardeşi elinde pamukla, kendi canı yanmışcasına hiç mi koşturmadı?
o ağabeyin eli o bıçağa ve kız kardeşinin bedenine ölüm amacıyla nasıl gitti?
Ve şimdi o meclis gönül rahatlığıyla karalarıyla gurur duyuyor öyle mi?
Bunlar nerede yaşıyorlardı?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder