23 Temmuz 2010 Cuma

Singing in the Rain...


Hani baharda yağmur yağdığında ıslanmak ister bir yanın, bir yanın ise halinden memnun kuru kalmayı tercih eder.
Sonra önce elin gider yağmura, sonra yavaş yavaş bedenin.
Yüzünü gökyüzüne döner ve ıslak bir gülümseme atarsın.
Sonra bedenin ıslanır, ellerin, dudakların derken teslim alır seni o büyülü his.
Toprak kokar ortalık bir anda ve sen bir kez daha tadını çıkarırsın ait olduğun doğanın.
Özledim sanırım, yağmurda ıslanmayı ve bedenimden suyun akıp gitmesini.
her seferinde arındığımı düşünürüm yağmurla.
Yine akıp gitsin istiyorum bedenimden damlalar.
Hadi, yağ artık, bak seni bekliyorum...

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Hayattan Beklentiler Üzerine...



Sizin de hayatta "neredeyim ben şimdi" dediğiniz anlar eminim ki oluyordur.
Bu koşuşturmacalı hayatın içinde bir an duraklayıp nefes almak ve doğru yolda olup olmadığımızı kontrol etmek çok nadir gelir aklımıza.
Çoğumuz hayatın değil de ihtiraslarımızın yolunda ilerleriz aslında.
Daha büyük ev, araba, TV derken aslında istediğimizin bir parça huzur ve sıcacık bir sevgi olduğunu anlarız bu kısa anlarda.
Hayattan ne bekliyorsun?
Bu soruyu babam bana çocukken sorar ve;
"oğlum, hayattan ne istediğini bileceksin ve hergün yarım saat, haftada 1 saat, ayda 1 gün ve senede 1 hafta BİZATİHİ kendine ayıracaksın" derdi.
Evet, insanın kendisi için tercih edilmiş yalnızlıklar yaratmasından bahsederdi babam...
Şimdilerde yine bir sorgu, sual ve nefes alma süreci içindeyim.
Nerdeyim, ne yapıyorum ve nelere sahibim...
Aslında çoğu zaman nelere sahip olamadığımı düşünürdüm.
eğitimim ve kişisel gelişimim için harcadığım o kadar zaman ve emek ile elde ettiğim kazanımlarım gözüme hiç görünmezdi.
Ve sen..
Hayattan ne bekliyorsun?