27 Eylül 2021 Pazartesi

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

Yoksa Aşk öldü mü?

Bence küstü, kırıldı ve kabuğuna çekildi.

Nasıl yani?

Çünkü biz koşullar, beklentiler, kıyaslamalar ile ona şart koşmaya başladık. 15'li yaşlarda güzel bir gülüş yeterliydi belki. Sonra o güzel gülüş yetmedi. 18'de o güzel gülüşe mavi göz, esmer, uzun boylu gibi bazı sıfatlar daha gelsin istedik... Sonra onlar da yetmedi 20'lerde okul, eğitim, 30'larda aile, gelir düzeyi, sosyal çevresi gibi yeni şartlar koşmaya başladık. Sonra bir baktık ki artık birileri var hayatımızda ama o güzel gülüş yok.

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

Yani biz koşullu aşık olmak istedik. Seni seveceğim ama senin esmer, uzun boylu, iyi eğitimli vs vs vs olmanı istiyorum. Yoksa sevmem seni... Şimdi kendinizi aşkın yerine koyun lütfen. Siz olsanız küsmez miydiniz?

Günümüz ilişkilerinin bir diğer sorunu da çok seçenek olması ve beklentiler

Sosyal medyada her gün insanlarla tanışıyor ve iyinin iyisini aramaya başlıyoruz.

A bu daha güzel.. Bu daha yakışıklı, hmm bu daha çekici. İyinin de iyisi her zaman olduğu için elimizdekine çok emek sarf etme ihtiyacı hissetmiyoruz.

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

Nasılsa bak posta kutum benimle tanışmak isteyen insanların postaları ile dolu, gidersen git...

İyi bir iş, eğitim, sağlık ve vücut için bile daha fazla emek harcayan biz, belki önündeki ufak pürüzü aşınca muhteşem olacak ilişkimize küçük bir omuz vermeyi çok görüyoruz.

Ya beklentiler?

İlişkiden ne bekliyorsunuz? Bu soruyu sordunuz mu kendinize? Peki aynı beklentilere siz cevap verebiliyor musunuz? Beni mutlu et, ilgilen, iyi hissettir vs Peki ya siz?

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

Aşağıdakiler tanıdık geliyor mu?

Kadınlara sorsanız; erkekler çok fena, bencil, gözleri hep dışarıda ve sadece cinsellik düşünüyorlar...

Erkeklere de sorsanız; kadınlar çok fena, çok kaprisli, istekleri bitmiyor, mutlu olmuyorlar, yaptığım bin güzel şeyin yanında hep o eski bir hatayı yüzüme vuruyor...

Neden? Çünkü siz sevmek istediğiniz insanı sevmeye zorluyorsunuz kendinizi. O'nun arabası var amaaa, vücudu güzel, çok çekici bir kadın....

E, sadece bunları arayarak mutlu olabildiniz mi şu ana kadar peki?

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

İlişki yaşamıyoruz, savaşıyoruz...

Yanlış insanlara değer verip üzülüyor ve daha sonra doğru insanları biz kırıyoruz.

Ya aldatma?

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

İşte beklentiler uyuşmayınca, ruhlar ve bedenler yalama olunca arkasından aldatma geliyor.

Sevgilim çok iyi ama şu adam/kadın farklı geldi bana, kendimi alamıyorum ondan...

Bir kereden bir şey olmaz.....mı acaba? Eğer birlikte olduğunuz insanın doğru kişi olmadığını düşünüyorsanız dürüst olun ve ayrılın, kimse kimsenin hayatını ve zamanını çalamaz...

Ayrıca unutmayın aldatma açlığınızı gidermez, sizi daha da acıktırır...

Ve bir gün gelecek şunu diyeceğiz.

Bu kadın/erkek ile evlenebilirim çünkü kriterlerime en uygunu bu.

Ne o, check list mi taşıyorsunuz?

o zaman en alta kalın harflerle son bir seçenek ekleyin.

Ben bu kadından/erketen başkasıyla evlenemem...

Eğer bu kutucuğu işaretleyemediyseniz yukarıdaki tikli bin farklı kriter sizi asla mutlu edemeyecektir çünkü aşk koşulları sevmez ve koşullu aşk yaşanmaz....

Neden Aşkı Bulamıyoruz?

Ne yani hiç mi kriterimiz olmasın, her önümüze gelen güzel bakışlı ile beraber mi olalım?
Neden Aşkı Bulamıyoruz?

Merak etmeyin kalbiniz zaten her önünüze gelen güzel gülüşlü insana kopup gitmeyecektir...

Yeter ki siz kalbinizi onlara elinizle itmeyin...

Sevgiler


Not: Bu yazı Kızlar Soruyor web sitesinde daha önce yazdığım Bence'mden alınmıştır.

Kaynak: https://www.kizlarsoruyor.com/ask-iliskileri/a74706-neden-aski-bulamiyoruz

24 Eylül 2021 Cuma

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Öncelikle bizleri tercih ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Birlikte olmak istediğiniz bu insan türü pek çok özellik bakımından siz kadınlara daha iyi bir hayat arkadaşı olmak için muhteşem bir şekilde evrimleşmiştir...

Tamam kabul, hepsi değil 

Bir erkek ile daha iyi bir beraberlik için lütfen bu "Kullanma Kılavuzunu" dikkatli bir şekilde okuyunuz.

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"
Aşağıda açıklayacağımız bazı özellikler opsiyoneldir yani her erkekte standart olarak mevcut değildir.

Ayrıca en sonda verilecek olan "FAQ" yani sıkça sorulan sorular kısmında da göz atmanızı önemle rica ederiz 

Bir erkek standart olarak 4 kullanım modu ile kullanıcılara sunulmuştur.

Mod 1 : Oğul Modu

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"
Hayata geldikleri anda cin bakışlarıyla, zıbıdı tavırlarıyla hemen hemen pek çok erkek size eğlenceli bir bebeklik sunar. Zamanla efendi, fırlama, yaramaz ve sinir bozucu özellikleri ortaya çıkabilir.

Not: Oğlunuzu asla dövmeyin. Özellikle anne tarafından verilecek iyi bir eğitim erkek için en önemli gelişim planı sunacaktır....

Tamam, vazonuzu veya aynanızı kırdığında veya halınızı yaktığında poposuna terlik fırlatabilirsiniz 

İyi bir oğul zamanla aşağıdaki işlevleri yerine getirecektir.

1. Perde takmak (niyeyse aklıma ilk bu geldi  )

2. Bakkala gitmek

3. Saygılı olmak (her modelde standart olarak sunulmamıştır)

4. Annesine candan bağlı olmak

5. Korumacı tutumlar (pek çok modelde standart olarak sunulmuştur)

6. Vefalı olmak (Pek az modelde standart olarak sunulmuştur)

Oğlunuzu bir davranışa yönlendirmek için " Sesli Komut Sistemini" kullanın...

Not: Erkekler, kulaklar adı verilen bir çift gelişmiş organ ile standart olarak sunulmuştur.

"Ama bu beni dinlemiyor" şikayetlerinizi için çağrı merkezimiz yok ama aşağıdaki "Sıkça sorulan sorular" kısmına göz atabilirsiniz...

Örnek: Oğlunuzun yapmasını istediğiniz eylem için

Oğlum, marketten 1 kg et alır mısın? komutunu kullanın...

Mevcut yanıtlar aşağıdaki gibi olabilir;

1. Tamam annecim..

2. Biraz sonra gitsem?

3. Allah'ım yine mi ben (bu geri bildirimde oğlunuza reset atmak için, sağ elinizi 5 kardeş yapın ve göz hizasında sallayın  )

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Örnek 2: Oğlunuzun yapmasını istemediğiniz bir eylem için ise;

Oğlum, kedileri neden tekmeliyorsun, mal mısın? demek yerine

Oğlum, ben sana böyle mi öğrettim, hiç yakışıyor mu sana? Lütfen bir daha ne duymak ne de görmek istemiyorum.. komutunu kullanabilirsiniz..

Not: Oğlunuz kedileri tekmeliyorsa o çocuk zaten olmamış, yani yanlış yapmışsınız demektir.

İade işlemimiz yoktur..

Not 2: Anneler, lütfen erkek çocuklarınızı özellikle kadına ve çevreye saygılı ve duyarlı olarak kişiselleştirin. Sonra bizim de başımıza bela oluyorlar...

Mod 2: Arkadaş Modu

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Pek çok erkek birer iyi arkadaş olarak evrimleşmiştir. Çoğu zaman anlayışlı, dinleyen, korumacı ve eğlenceli bir beraberlik sunar.

Yaşa bağlı "testosteron" seviyesi değişeceği için 13-14 yaşından sonra arkadaşınızda gözle görülür farklılıklar olabilir. Arkadaş olarak kalmak istediğiniz bir erkeğin belirli noktalarına dokunmamanız gerekmektedir.

Özel noktalarına dokunduğunuz erkek mod değişikliğine uğrayabilir. Sonra yok efendim ben seni arkadaş olarak görüyorum bilmem ne falan demeyin, dokunmayın işte, Allah Allah...

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Burçlara göre erkeklerin erojen bölgeleri yani uyarılma yukarıda verilmiştir. Kovaya bak, şaka mı lan bu? Eğer siz istemediğiniz halde arkadaş olarak gördüğünüz erkek size farklı yaklaşmaya başladıysa o zaman "Sesli Komut Sistemini" kullanarak,

"Biz arkadaşız, elini memeden çeker misin?" diyebilirsiniz 

Not: Erkekler imaları yorumlama üzerine fazla evrimleşmemiştir. O yüzden ima etmeyin söyleyin...

Mod 3: Sevgili/Koca Modu

Erkek modları içerisinde en karışık olanı bu moddur.

Sevgili veya koca modunda kullanmak istediğiniz bir erkeğin dikkatini çekmek için aşağıdaki davranışlardan faydalanabilirsiniz.

1. Göz teması

2. İlgi

3. Güzel bir gülümseme

4. Dokunuşlar

Dikkat: Bazı erkekler "Mal modu" ile donatılmıştır. Bu modda erkek ne istediğini bilmez ve abuk sabuk tepkiler verebilir.

Erkeklerin hepsi aynı değildir!

Kullanıcı taleplerine göre;

Uysaldan agresife, beyefendiden serseriye kadar çok değişik seçenekler ile kullanıma sunulmuşlardır.

Ayrıca yine zevkinize göre;

Esmer, sarışın, kumral, siyah ve melezden oluşan renk seçenekleri ve

Kaslı, göbekli, uzun, kısa, kel, gür saçlı gibi pek çok değişik fiziksel özellik ile sizleri memnun edecek fiziksel donanımla sunulmuşlardır.

Not: Renk seçenekleri pek kişiselleştirilemez ancak diğer donanımlar zaman içerisinde kişiselleştirilebilir...

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Bu iyi kişiselleşmiş 

Önemli: Lütfen ihtiyacınızın dışında bir erkek tipi ile beraber olmayınız.

Ondan sonra bize şikayet yağıyor "yok efendim bu erkeklerin hepsi aynı" diye....

Değil işte anlatıyoruz....

Erkekler ile iletişim bazen sıkıntılı olabilir. Bu durumda bir süre sonra iletişimi tekrar deneyiniz.

Unutmayınız; size uyan bir erkek kadar sizi mutlu edebilecek başka bir şey yoktur...

Erkekler ile daha düzgün bir iletişim için aşağıdaki linke tıklayınız:

Erkekler Ne İster...

Mod 3: Baba Modu

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Bu modda erkeği kullanmanıza gerek yok. Zira pek çok erkek doğuştan babadır zaten 

Sıkça Sorulan Sorular

1. Erkek arkadaşınız sizi dinlemiyorsa

Bir süre yalnız bırakın. Daha sonra düzgün bir iletişim için "Sesli Komut" özelliğini kullanarak, ne olduğunu sorun.

Erkeklerde dinlememek aşağıdakilerden olabilir.

1. Kafası çok doludur.

2. Bir derdi vardır.

3. Dinliyordur ama siz arka arkaya 1 milyon sesli komut verdiğiniz için ambole olmuştur.

4. Yanlış bir seçim yapmış olabilirsiniz.

2. Aşırı seks düşünmek

Burada duralım lütfen. Sadece erkekler seks düşünmez. Zira seks eylemi normal şartlar altında kadınlar ile yapılan bir eylemdir. Sevgiliniz veya eşiniz ile cinsel yaşamınızdan siz de en az onun kadar sorumlusunuz.

Eğer evli değilseniz ve evlenene kadar bir cinsel yakınlaşma düşünmüyorsanız lütfen "sesli komut sistemini" kullanarak bunu açıkça söyleyin. Hala ısrar ediyor ise karar sizindir.

3. Kaba erkek

Daha önce bütün erkeklerin aynı olmadığını söylemiştik. Eğer erkeğiniz kaba modu ile donatılmış ise ve siz kişiselleştirme modunda bu özelliği kaldıramıyorsanız o zaman tercihinizi gözden geçirin. Zira bu donanımı biz de sevmiyoruz.

4. Aşırı içe kapalı erkek

Nadir görülen bir model olmakla beraber kişiselleştirme modunu kullanarak erkeğinizin bu aşırı içe kapanıklığını güncelleyebilirsiniz. Hala mı kapalı? Yok artık....

5. Sorumsuz erkek

Eğer erkeğiniz sorumsuz ise muhtemelen çocukluktan gelen bir yazılım sıkıntısı vardır. Üretici firma ile görüşebilirsiniz 

Okuduğunuz için teşekkürler...

Bu arada unutmayın, iyi bir ilişkinin sırrı paylaşım ve iletişimdir. O yüzden lütfen siz de kendi üzerinize düşen sorumlulukları yerine getirin ve her şeyi erkeklerden beklemeyin.

Son kez hatırlatmakta fayda var...

Her erkek aynı değildir.

Sizi mutsuz eden bir erkekle beraberseniz beraberliğinizi gözden geçirmelisiniz. Ayrıca sizi mutlu eden erkeği mutlu etmek sizin de görevinizdir....

Dünyada güzel bir çift olmaktan daha değerli kaç şey olabilir ki?

Kadınlar İçin "Erkekleri Kullanma Kılavuzu"

Sevgiler

Not: Bu yazım da Kızlar Soruyor Bence'mden alınmıştır.

Kaynak: https://www.kizlarsoruyor.com/cinsel-yasam/a75888-kadinlar-icin-erkekleri-kullanma-kilavuzu 

23 Eylül 2021 Perşembe

Mutsuz İlişkiler


Genel olarak hemen hemen hepimizin gözlemlediği ve zaman zaman da dahil olduğu bir konu: Mutsuz ilişkiler.

Peki ne oluyor da büyük heyecanlarla başlayan birliktelikler bir süre sonra iki kişilik yalnızlığa ve hatta aldatmalara doğru gidiyor?

1. Gözleri kör eden AŞK...

İlk görüşte aşık olanlardasınız burası sizin için. Hiç tanımadığınız birine daha ilk görüşte aşık oluyorsanız bunun nedeni aslında bilinçaltınız. Burada hoşlanma, çekici bulma ve etkilenme tanımlarını ayırıyorum ki zaten bir ilişki bu duygular olmadan başlayamaz. Ama ilk görüşte aşkın psikoloji dünyasında tanımı patoloji yani maalesef anormal bir durum. Doğup büyüdünüz aile içerisindeki sevgisizlik, ilgisizlik ve değersizlik hissi gibi kavramlar, size bu duyguları yaşatan ebeveyn modelini bilinçaltınıza bir nevi kaydediyor. Ve ilerde size bu şemaları yaşatacak insanları şıp diye tanıyıp ona aşık oluyorsunuz (aslında aşık olduğunuzu sanıyorsunuz). Ve sonrasında da aileden alışkın olduğunuz değersizlik hissini defalarca ve hatta farklı insanlarla farklı ilişkilerde yaşayıp duruyorsunuz. "Beni hep aynı insanlar buluyor, hep benzer ilişkiler yaşıyorum" sözleri bunun en büyük habercisi. Eğer bunu fark ettiyseniz mutlaka bir uzmandan destek almanızı öneririm. Yoksa yıllarınız hep mutsuz ilişkiler içerisinde geçecek.

2. İletişim...

A düşünüp ağzınızdan B çıkıyor ise ve ya sadece karşı tarafın sizi anlaması gerektiği üzerine odaklanıp karşı tarafı anlamak için hiç bir çaba sarf etmiyorsanız, sorunlarınızı konuşmak yerine bir birinize tripler atıyor ve hatta küsüyorsanız o zaman iletişim kuramıyor ve bu yolları da kapatıyorsunuz demektir. Bir şeye kızdığınızda, üzüldüğünüzde ve ya gücendiğinizde lütfen bunu sevgi diliyle beraber olduğunuz insana açık açık söyleyin. Omuz hareketleri ve triplerden kimse bir anlam çıkaramaz. Hata yapan karşı taraf ise ne hata yaptığını bilmediği için bu durumu tekrarlayabilir. Lütfen açık olun ve konuşun. En azından bir deneyin, bence başarabilirsiniz...

3. Alışkanlıklar...

Aslında her ilişkinin bir ömrü var. Kimi bir kaç saat kimi bir kaç yıl kimi de çeyrek veya yarım asır. Beraber oluğunuz dönemde artık uyuşmamaya başladıysanız, zevkleriniz ve düşünceleriniz değişti ise ve bu değişim beraberinde birlikte olduğunuz insan ile paylaşımlarınızı bitirme noktasına getirdiyse o zaman sadece bir birinizi tanıdığınızı ve alışkın olduğunuz için o ilişkiyi devam ettirmeyin. Nice anne ve babalar bile bir düzenimiz ve çocuklarımız var diye şiddetli geçimsiz olduğu halde hala beraber değiller mi? Mutsuz bir ailede büyüyen bir çocuk mu yoksa ebeveynleri ayrı ama huzurlu ve mutlu bir ortamda büyüyen çocuk mu daha sağlıklı olacaktır?

İlişkileri; sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörü gibi kavramlar bir arada tutmalı alışkanlıklar değil.

4. Ne istediğini bilmeme...

Sırf biriyle beraber olmak için beraber olunmaz. Yakışıklı, güzel, seksi ve eğlenceli gibi kavramlar ancak siz anlaşabiliyorsanız ve bir birinizi beğeniyorsanız anlamlıdır. Sırf komik diye bir erkekle veya sırf güzel diye bir kadınla ortak konuşacak bir şeyleriniz olmamasına rağmen beraber olmak isterseniz sadece şakalaşmayı veya yatağı paylaşmaktan ileriye gidemezsiniz. Tabi bunlar da bir tercih...

5. İlişkide "Biz" yerine "sen" ve "ben" olmak...

İki kişilik bir ilişki her ne kadar senden ve benden oluşsa da ortak olan biz olmalıdır. Kişiler ilişki içerisinde kendi alanları koruyarak yani birey olarak varlıklarını sürdürmeli ama ne bencilce tamamen ben olmalı ne de alma verme dengesini bozacak şekilde sen olmalıdır. Sadece kendi duygularınızı tatmin etmek, sadece anlaşılmak ve sadece değer görmek istiyor ama partnerinize bu duyguları yaşatmıyorsanız bencilce davranıyorsunuz demektir. Diğer taraftan kendi varlığınızı, öz saygınızı ve öz değerinizi hiçe sayarak sadece sen diyorsanız da bir gün hep verip hiç almadığınız için hem kendinizi hem de karşınızdaki insanı kaybetmeye mahkum olursunuz. Genelde de narsist kişilik bozukluğu taşıyan kişiler öz değeri eksik olan kişilerle beraber olurlar. Tencere kapak misali. Buna benzer şemalarınız oluğunu fark ettiyseniz lütfen kendinize bir iyilik yapın ve bir uzmandan destek alın.



Bu konu altında daha çok başlık konuşabiliriz. Varsa sizlerin de söylemek istedikleri, yorumlara bekliyorum.


Son olarak, unutmayın ki yanlış insanlarla beraber mutsuz olmaktansa yalnız ama huzurlu olmak yeğdir..


Sevgiyle kalın
Not: Bu yazı Kızlar Soruyor "Bence" yazımdan alınmıştır. 

16 Şubat 2021 Salı

Uyanış Zamanı

Her geçen gün daha da yalnızlaştığımız ve bu yalnızlık duygusunu bastırmak için de dijital ortamlara dalıp hayatımızı sanal boyuta taşıdığımız bir dönemdeyiz. Hepimizin içinde bir boşluk var. Artık arabalarımızın, evlerimizin, telefonlarımızın ve diğer tüketim araçlarımızın bu boşluk hissini doldurmadığın hatta aksine daha da artırdığını fark ediyoruz sanırım.


Maddi dünyamız büyüdükçe manevi dünyamızı kaybediyoruz... 

O zaman Uyanış Zamanı...

Düşünüyorum da; belki de COVID'e teşekkür etmemiz gerekiyor. Neden mi?

Özgürce dostlarımızla tokalaşmanın, birer kahve alıp sohbet etmenin, aile büyüklerini dilediğimizce ziyaret etmenin, canımız istediği zaman sokağa çıkabilmenin ne kadar kıymetli olduğunu öğretti bize.

Farkınayım o halde düzeltebilirim....

Şimdi, kaybettiğimiz manevi dünya ile özgürlüklerimizin farkında vardıysak o zaman bu farkındalık ile yolumuzu değiştirme vakti gelmedi mi?

Daha iyi bir hayatın tek bir formülü vardır; daha iyi bir sen...

Şimdi bir kalem ve kağıt alın ve hayallerinizi, hayattan beklentilerinizi ve bunları elde etmek için şu ana kadar neler yaptığınızı ve bu hayallere erişmek için hangi yeteneklerinize güvendiğinizi yazın...

.

.

.

Kağıt hala boş değil mi?

O zaman haydi; buradan başlayalım...


18 Mayıs 2020 Pazartesi

Elma...


Uyandığında sabah saat 6:10'du. Kendini inanılmaz sakin ve huzurlu hissederek kalktı yataktan. Güneş henüz doğmamış ama hava aydınlanmaya başlamıştı. Harika bir bahar sabahı diye düşündü. "Bugün kahveyi sahilde içeceğim" dedi. Temiz hava gibisi yoktu. Duşunu aldı ve evden çıktı. Daha yoldayken güneş doğmaya başlamış ve gökyüzünde kızıl mavi renk kuşakları oluşmuştu. Tanrı harika bir ressam diye düşündü. Tuali de evren. Boğazdan geçerken canım erguvanların o muhteşem renkleri ile boğaza kattığı sıcaklığa baktı. Görmesini bilenler için detaylarda mutlu olacak çok şey vardı. Kahvesini aldı ve Aşiyan'a indi. Ilık meltem yüzünü okşarken boğazın dalgaları sükûnetle boğazdaki gemilere eşlik ediyordu. Sahilde koşanlar, o saate balık tutanlar ve bir de meyve satan tatlı yaşlı bir amca vardı. Amcanın tezgahına baktı ve bir elma seçti kendine. Elmayı oldu olası çok severdi. İkiye böldü ve o an aklına eski bir Yunan miti geldi. Tanrılar insanları ilk yarattıklarında 2 başlı, 4 kol ve 4 bacaklı yaratmıştı. Daha sonra Tanrı Zeus yıldırımlarını göndererek her insanı bir çift olacak şekilde ayırmış ve dünyaya rast gele dağıtmıştı. Mite göre o gün bugündür her insan diğer çiftini arayıp duruyordu. Tebessüm etti ve elindeki yarım elmaya baktı. Elmanın aslında hikayesi insanlıkla yaşıttı. Öyle ya Adem ile Havva'nın cennetten kovulmasına da bir elma neden olmuştu. Yasak meyve aşk ile özdeşleşmiş ve tarihte pek çok insana da ilham vermişti. Ama şu var ki bir elmanın yarısını ancak diğer yarısı bütün edebilirdi. Aklına nedense birden Antalya geldi. Yine tebessüm etti. Kahvesinden bir yudum alarak gözlerini boğaza çevirdi. 
Peki ya nedir bütünleyen? Kimdir tam eden? Nedir aranan? diye düşündü. 
Neydi insanların bakıp da göremedikleri ve bu nedenle bütün olamadıkları. 
İnsanlar bakıyor ama pek çok detayı görmüyordu. Ne aradıklarını da bilmiyorlardı ki zaten. 
Sadece güzellik ya da güç takıntıları vardı. Bütün olmak çok farklıydı oysaki. 

Kendi yarısını ve onunla bir gün düşledi. 
Sabah keyifli bir kahvaltıdan sonra kahveler alınmış ve balkonda tatlı bir sohbet başlamıştı. 
Arkada şans eseri "The Blower's Daughter" çalmaya başlamıştı. En sevdikleri. 
Göz göze gelip tebessüm ettiler. Sonra sohbet koyulaştı. Biraz ülke sorunlarından biraz yeni aldıkları kitaplardan konuşurken kedilerini kucakların almış akşam izleyecekleri Galatasaray Beşiktaş derbisi öncesi tatlı bir iddiaya tutuşmuşlardı. Sonra dışarı çıkıp sahilde yürümeye başladılar. 
O çok güzeldi ve de çok özel. Varlığı okyanus gibiydi. Huzur ve bir o kadar da güç veren. Kokusu ise çocukluğu gibiydi. Sakinleştiriyordu. Yol boyu Simon de Behaviour'dan Ataol Behramoğluna, Charles Aznavour'dan elmaya kadar çok şey konuşmuş zaman zaman saçma sapan şeyler yüzünden kahkahalara boğulmuş kimi zaman da ayrı ayrı vitrinlere takılıp kalmışlardı. Kova diye düşündü. Hem özgür bağımsız hem de ilgili. Anaçtı. Bakımlı, zeki, ilgili, naif, çok güçlü ve çok yönlüydü. Hayrandı aslında ona. Öyle ya bir kova hayran olmalıydı. Yaptığı her şeyden zevk alıyor daha doğrusu zevk alacağı şeyleri yapıyordu. Yanında kendini çok şanlı hissetti ve birden durup kulağına " teşekkür ederim" dedi, varlığın için. Zira sen bir insanın başına gelebilecek en güzel şeysin.

Beraber hazırladıkları bir listeleri vardı. Yapacaklar listesi. Dans, spor, seyahat derken çok şey yazmışlardı. Bir birlerinin hayallerini gerçekleştirmekten zevk alıyor ve bir o kadar da bir birlerine özgürlük alanı veriyorlardı. Ama ne olursa olsun çok sohbet ediyorlardı. Konuşacak her zaman bir şeyler vardı. 
Buna rağmen bazen sessiz sedasız oturup anın keyfini çıkarabiliyorlardı. Bir birlerine küçük sürprizler yapıyor her zaman değerli oldukların bir birlerine hissettiriyorlardı. Dost, sevgili, arkadaş ve sırdaş olmuşlardı. Kim bilir belki bir gün eş, anne ve baba olurlardı. Neden olmasındı ki.

Sonra kendine geldi. elmaya baktı ve tekrar gülümsedi.
Kendi kendine " sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda değil ki" dedi ve düşün verdiği huzurla gülümseyerek sahildeki kalabalığa karıştı....