28 Aralık 2010 Salı

Kadınlar ve Erkekler -2



Öncelikle bloğuma ilk gün bu kadar ziyaret beklemiyordum ne yalan söyleyeyim.
Herkese teşekkürler.
Diğer taraftan kadın ve erkek dostlarımdan aldığım ağırlıklı olumlu tepkiler ve cinsiyete özgü değerlendirmeler de kadın erkek konusunun derinliğini ve dertli yanlarını bir kez daha görmeme neden oldu.
Aslında ne dertliymişiz bu konudan.
Amacım Cem Yılmaz'ın yaptığı gibi bir mizah değerlendirmesi yapmak da değildi, zaten işin içinde mizah olmadığı yazının kendinden belli.
Kadın dostların ( bayan lafından hoşlanmıyorum) bana " Nedir bu öfke" diye sordular. Erkekler ise adeta " yürü be koçum" nidalarıyla fikirlerime katıldıklarını açıkladılar.
Öncelikle ben erkekler sütten çıkmış ak kaşıktır demiyorum. Hatta, evet hırt bir tarafımız var, 30'umuzda bile çocuk ruhluyuz aslında diyorum.
Diğer taraftan erkek olmanın rahatlığıyla kadınlara ahkam kesilmesine ( bilen dostların bilir) çok da karşı çıkarım.
İlla ki bir pozitif cinsiyet ayrımı yapılacak ise bu kesinlikle kadına yapılmalıdır diye de düşünürüm.
Erkek egemen bir dünyada gerçekten kadın olmak çok zor ve bunu anlamamız gerekir diye de düşünüyorum.
Hangimiz kadınların yaptığı zaman ölümcül sayılabilecek fiillerden birini yapınca ceza alıyoruz?
Hatta erkek için ödülü bile var bu işlerin.
Neyse bu ayrı bir yazı konusu.
Bu arada öfkem bir kişiye değil.
Bazı arkadaşlarım " kim kızdırdı seni bu kadar?" diye sordular.
Onlara da söyledim, beni kızdıran bir kadın yüzünden yazılmadı bu satırlar.
Gerek kendi deneyimlerim, gerekse dostlarım başta olmak üzere insanları gözlemlememin bir sonucudur bu yazı.
Ha, illa ki " erkeklere ne diyeceksin bakalım" diye sorarsanız, tamam onu da yazacağım.
Sonuç olarak;
Kadınlardan aşağıdaki yazımı bir kez de savunma durumuna geçmeden, bir öz eleştiri yaparcasına okumalarını rica ediyorum.
Sevgiler




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder